type="text/css">
   
 
  Habip dede
                        HABİP DEDENİN ORMAN AŞKI

Bu hikayeyi köyümüzün yaşlılarından birisinden dinlemiştim.

Habip Dede  orman sevdalısı bir ihtiyarmış.
Habip Dede bu olayın geçtiği tarihlerde tahminen yetmiş,yetmişbeş yaşlarındaymış. Bir orman vakıası yüzünden hapse düşmüş. Hapiste ne kadar yattığı bilinmez ama Habip Dede köyünü, akrabalarını çok özlemiştir.Habip Dede en çokta o çok sevdiği,uğruna hapislere düştüğü ormanı  özlemiştir. Gün gelir Habip Dedeyi serbest bırakırlar. Habip Dede köyüne gelir gelmez hemen paltasını alır ormana gider.Gözüne kestirdiği bir ağaç bulur "Ya Allah!" diyerek ağaca balta sallamaya başlar. Habip Dedenin yanında yeğenide vardır. Yeğeni Habip Dedeye;

*Emmi sen ihtiyarsın bu ağacı kesipte deviremezsin ver şu baltayıda bu ağacı ben kesiyim der.

Habip Dede yeğenine ters ters baktıktan sonra;

*Ulan cehennem ol şu başımdan,hele hınzırın südüğüne bak.Ulan ben gaç aydır mapısda bu günün hayaliyinen yaşadım der

Habip Dede bir taraftan elindeki baltasını var gücüyle ağaca sallarken bir taraftanda "Ohhhhh!  Ohhhhh! Ohhhhhhhhhhhhh!" Diyormuş. 
İşte Habip dedenin Orman Aşkı bilinenden çok çok farklı bir Aşkmış.





                                          GRAMAFON

Dün takvim yaprağında bir fıkra okumuştum. Fıkra şöyleydi; Bir köyün üzerinden bir Helikopter geçmiş. Köylüler ilk defa bir Helikopter görüyorlarmış.
Çok heyecanlanmışlar,bir okadarda şaşırmışlar.Büyük bir gürültüyle gelip köylerinin üzerinden geçen bu şeyin ne olduğunu çözmeye çalışmışlar. Her kafadan bir ses, herkesten bir yorum gelmiş. Bir türlü işin içinden çıkamayınca köyün en yaşlı, en akıllı adamına danışmaya gitmişler.Yaşlı adam;Uzaklaşıp giden Helikopterin arkasından bir süre baktıktan sonra;
"Ulan uşaklar bu olsa olsa bin yaşındaki bir sivri sinektir" Demiş. 

Bu Fıkrayı okuyunca hemen aklıma bizim köyde yaşanan Gramafon hikayesi geldi.

Kömarmut köyünden Nalbant Yusuf namıyla bilinen bir adam bizim köye bir Gramafon getirir.Sokağın ortasına bir masa koyar Gramafonu üzerine kurar başlar çalmaya. Biranda bütün köylü başına toplanır Nalbant Yusufun. Herkes merak içindedir.Bu türlü çeşit Türküler söyleyen bu acayip makinede neyin nesidir?
Çok geçmeden Habip Dede de gelir kalabalığın yanına. Kalabalık Habip Dedeye dönerek;

"Habip Dayı sen akıllı adamsın hele bir bak bakalım bu neyin nesidir?" Diye sorarlar.

Habip Dede yanık yanık türküler söyleyen bu acayip makineye bir süre baktıktan sonra;

"Ulan hınzıroğlunun südükleri bunda bilmeyecek ne var? Nalbant Yusuf masanın altına bir adam saklamış.Adam masanın altında türkü söylüyor sizde bu türküyü bu makina söylüyor zannedersiz "Diyor.







 

 

baby images
”MAKAMIN CENNET OLSUN ŞEHİDİM"
”KÖYÜMÜZDEN RESİMLER”



”KÖYÜMÜZDEN MANZARALAR”


Facebook beğen
 
 

oyun
 
 

 

 
BUGÜN 40 ziyaretçi (59 klik) KİŞİ ZİYARET ETTİ
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol