type="text/css">
   
 
  3 kahraman 3 hain

                      3 KAHRAMAN 3 HAİN

 Bu yazımda 3 Kahraman ve 3 Hainin hikayesini anlatacağım sizlere. Önce kahramanlarımızı tanıtayım sizlere;

 

1.Kahramanımız;Hacı ŞAHİN

2.Kahramanımız;Nurettin ARSLAN

3.Kahramanımız da;Salih POLAT

 

Kahraman deyince sakın bu üçlünün savaş kazanmış,ülkeyi kurtarmış birer kahraman olduklarını falan sanmayın.
Bu şahsiyetlerin Kahramanlıkları bir başka kahramanlıktır ki yazımın devamını okuyunca sizlerde benim gibi bu üçlüyü takdir edeceksiniz.
Bu kahramanların kahramanlık öykülerine geçmeden önce dilerseniz 3 Haini de sizlere tanıtayım.

 

1.Hain;Halil ŞAHİN

2.Hain;Müslüm POLAT

3.Hain;Behçet ARSLAN

 

Hain deyince sakın aklınıza Vatan hainliği falan gelmesin. Çok şükür bizim köyden şimdiye kadar öyle bir hain çıkmamıştır,bundan sonrada çıkmayacaktır. Bu üç arkadaşın hainliği başka bir hainliktir ki yazımı okuyunca anlayacaksınız. 

Hikaye Antalyada geçer.Bu altı arkadaş temiz ve saf duygularla köylerinden ayrılarak Antalyaya çalışmaya gelirler.Hepside geleneklerine,göreneklerine bağlı birer pırlantadırlar.

Fakat Antalya gibi turistik bir şehir üçünü üç Kahraman,üçünü de üç hain yapıp çıkıverir.

Nasıl mı?

Halil yabancı turistlere özenerek ilk yevmiyesiyle hemen bir hasır lengeri fotör şapka alır ve giymeye başlar. Oysaki Halil’in köyünde lengeri fotör şapka giymek için bir insanın ya çatal yürek taşıması,yada eceli gelmiş olması lazımdı.

Müslüm’ün de Halil den kalır yanı kalmamıştır.O da geleneklerini,göreneklerini bir kenara itmiş bacağına bir Amerikan kotu,üzerine de sırtında Çarli nin meleklerinin resmi olan bir tişört giymişti.Eminim ki Müslüm bu kıyafetiyle köyüne gitseydi babası patlanın sapını çeker,kendini eşek sudan gelene kadar döverdi.

Behcet’in durumu daha vahimdi. Büyük Şehrin büyüsü onu da tıpkı Halil ve Müslüm gibi geleneklerinden,göreneklerinden koparmış bambaşka bir insan yapıp çıkarıvermişti.

Köyündeyken Aşık Reyhani den başka sanatçı dinlemezken şimdi tam bir Orhan Gencebay hayranı olmuş,gece gündüz Gencebay şarkıları dinlemeye başlamıştı.Şimdi sizlere soruyorum bu üç arkadaş kendi öz kültürüne ihanet ederek hain olmamışlar mı dır?

Bu üç arkadaş geleneklerini,göreneklerini unutup hain damgasını yerken,diğer üç arkadaş bunların düştüğü hatalara düşmemiş,gelenek ve göreneklerine sadık kalmışlar,dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı kahramanca direnmişlerdi.

Hacı ilk haftalığı ile bir saz almış,saz çalma kursuna gitmeye başlamıştı.Saz çalmasını öğrendiğinde ilk çalıp söylediği türkü köyümüze ait “Çaya aşağı çay daşı ve Mohkerin başından aştım da geldim” Türküleri olmuştu.  Onca popüler şarkı,türkü varken Hacı onların hiç birine ilgi göstermemiş,kendi köyünün türkülerini çalıp söylemişti.

Nurettin de kahramanlığını bir düğünde Isbat etmişti.Herkes Mastika oynayıp,Brezilya dansı yaparken o ortaya çıkmış davulculara “Topal kız” Oyun havasını çalmalarını söylemiş, davulcuların o havayı bilmiyoruz sözlerine kızarak davulcuları da bir güzel azarlamıştı. Nurettin bununla da yetinmemiş ağzıyla “Topal kız” Türküsünün müziğini çalarak hem davulculara hem de Akdeniz bölgesi insanlarına yöremizin türküsünü öğretmeye çalışmıştır.

Salih’e gelince; O yemek yapma sırası kendine gelince o diğer arkadaşları gibi hemen gidip pizzacıdan pizza, hamburgerciden hamburger almamıştı. O hemen aslanlar gibi kollarını sıvamış arkadaşlarına köyünün yemeklerinden olan “Gıllama köfte,Anıklı bulgur aşı” Yapmıştı.

Şimdi sizlere bir kez daha soruyorum;Bu üç arkadaş Kahraman değil de ya nedir?

 

Bu vesileyle yazıma konu olan arkadaşlarımı buradan selamlıyorum.

 

Behcet ARSLAN

 

                                                                                    

 

 

baby images
”MAKAMIN CENNET OLSUN ŞEHİDİM"
”KÖYÜMÜZDEN RESİMLER”



”KÖYÜMÜZDEN MANZARALAR”


Facebook beğen
 
 

oyun
 
 

 

 
BUGÜN 29 ziyaretçi (45 klik) KİŞİ ZİYARET ETTİ
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol