KAÇAN İNEK Yamacı Ardıç ve Çamlarla dolu küçük bir tepenin eteğinde fazla büyük olmayan bir çayırlık vardı. Yaşlı bir adam elindeki tırpanı var gücüyle sallayarak çayır biçiyordu. Etraf ıpıssızdı. Sadece bir çalıdan diğer çalıya konup duran birkaç kuşun sesi duyuluyordu. Yaşlı adam körleşen tırpanına bir iyicene masat sürdükten sonra başını kaldırdı uzun uzun güneşe baktı. Güneş tam tepedeydi. “Namaz vakti girmiş olmalı, Namazımı kılayım da öyle devam ederim çayır biçmeye” Diye kendi kendine söylendi. Ortalıkta kavurucu bir sıcak vardı. Yaşlı adam biçtiği çayırlığın az aşağısındaki pınara doğru yürüdü. İki gündür burada çayır biçiyordu. Biraz gayret gösterirse bu gün bitirecekti. Kendi köyünde de çayırlığı vardı ama kendi çayırlığından çıkan mahsul hayvanlarına yetmediği için komşu köyden yaşlı bir kadının çayırlarını da almıştı.   Yaşlı adam pınarın başına geldi önce pınardan kana kana su içti,daha sonrada Abdest aldı. Biraz dinlendikten sonra kalktı Pınarın başındaki çimenlerin üzerinde namaza durdu. Adam; ” Açık arazide Namaz kılmanın keyfide bir başka oluyor.Tabiatla baş başa kalınca insan Namazını daha bir huşu içerisinde kılıyor” Diye içinden geçirdi.   Yaşlı Adam Namazının ilk iki rekatını kılmıştı ki karşıdaki küçük tepeden bir İnek çıkmıştı. Karşı tepeden çıkan İnek olanca hızıyla kendisinin Namaz kıldığı yere doğru geliyordu. Çok geçmeden İneğin çıktığı tepeden  bu kez de bir adam çıkmıştı. Adam bir taraftan kaçan İneğin ardından koşuyor, diğer taraftan da pınarın başında Namaz kılan Yaşlı adama;   *Ulaaaaaaa! Ula hemşerim dabanıyın altına gurban oliyim şu gaçan İnea bi çeviriver. Diye bağırıyordu.   İnek büyük bir hızla geldi Namaz kılan adamın önünden geçti, az ilerideki küçük tepeden aşarak gözden kayboldu. Çok geçmeden soluk soluğa ineğin sahibi geldi pınarın başına. Adam pınarın başında bir süre bekledi Namaz kılan adamın selam vermesini bekledi. Öfkeli olduğu her halinden belliydi. Yaşlı adam selam verir vermez;   *Yaa ogadar bağırdım yırtındım da nediyi şu İnea çevirmedin? Diye bağırdı.   Namaz kılan adam elini yüzüne sürdükten sonra ayağa kalktı;   *Gözün kormu? Göresenki Namaz gılerik diye çıkıştı.   Öbür adam burnundan soluyarak;   *Ulan bre gadasını aldığım bende biliyom namaz gıldıını. Yani namazını bozup da şu İnea çeviriverseydin seni Cennetten gerimi salıcılardı? Namazı bozup da şu benim İnea çevirseydin Namazını bozdun diyine yoğusam seni Cehenneme mi dıkıcılardı? Şimdi de bakıyım bana ben şindi bu İnea nasıl yakalayıcıyım? Dedikten sonra az önce İneğin aşıp gittiği küçük tepeden aşıp gitti.   Adam bağırıp çağırarak tepeden aşıp giderken yaşlı adam namazının kalan kısmını tamamlamak için yeniden Namaza durdu. Yaşlı adam Namaza durduğunda az önceki yaşanan olaydan olsa gerek dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme vardı. **************************************** Sevgili Ziyaretçiler; Bu Hikayede anlatılan olay tamamen gerçektir ve yakın bir komşu köyümüzde yaşanmıştır. O Namaz kılan ve adamın İneğini çevirmeyende bizim köyden Rahmetli İbrahim Sönmezdir. (İbal Hoca)